Müsafeha ederken
Sual: Günahların dökülmesi için nasıl tokalaşmak gerekir?
CEVAP
İki müslüman, muhabbetle müsafeha ederek tokalaşırsa günahları dökülür. Müsafeha, sevgi ve dostluk kazandırır. Müsafeha, iki kişinin, sağ elin avuç içlerini birbirine yapıştırıp, iki baş parmağın yanlarını birbirlerine değdirmesidir. Dört el ile birlikte de yapılır. (Merakıl-felah)
Müsafeha ederken salevat getirmeli ve elleri sallamalıdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(İki müslüman karşılaşıp müsafeha ederlerse, Allahü teâlâ, bunların dualarını kabul eder. Ellerini birbirinden çekmeden önce günahlarını affeder.) [Bezzar]
(İki müslüman, selamlaşıp müsafeha ederler, bir de salevat-ı şerife okurlarsa, anadan yeni doğmuş gibi günahları temizlenir.) [R.Nasıhin]
(Kim mümin kardeşini ziyaret edip müsafeha ederek üç kere elini sallarsa, ellerini ayırmadan her ikisinin ağaçtan yaprak döküldüğü gibi günahları dökülür.) [Ey oğul ilm.]
(İki müslüman karşılaşınca, müsafeha edip "Allah’a hamd" ederse, günahları dökülür.) [Hakim]
(Müslüman, din kardeşi ile müsafeha eder ve birbirine kin duymazlar ise, elleri henüz ayrılmadan, günahları affolur. Kin duymadan, müslüman kardeşine sevgi ile bakanın da, günahları affolur.) [İ.Neccar]
Selam, kelamdan öncedir
Sual: Bir yere telefon edince veya bir yere girince, karşımızdakine selam vermek gerekir mi? (Selam ver önce) deniyor. Dinimizde bunun önemi nedir?
CEVAP
Bir odaya giren veya telefon edenin, önce selam vermesi, söze selamdan başlaması gerekir. Bu konudaki hadis-i şeriflerden birkaçının meali şöyledir:
(Selam, kelamdan öncedir.) [Tirmizi]
(Selam vermeden söze başlamayın. Selam vermeden konuşana cevap vermeyin.) [Hakim]
(Selam, sualden öncedir. Selam vermeden sual sorana, cevap vermeyin.) [İ.Neccar]
(Mümin, önce selam vermek için atılır; münafık ise önce kendisine selam verilmesini bekler.) [Dare Kutni]
(Önce selam veren, Allah’a ve Resulüne daha yakındır.) [Ebu Davud]
(Allahü teâlânın rahmet ve affına en layık olan, önce selam verendir.) [Ebu Davud]
(Önce selam veren kibirden uzak olur.) [Beyheki, Hatib]
Selamlaşmayı yaymak çok sevaptır. Birkaç hadis-i şerif meali:
(Selamlaşmayı yayarsanız Cennete girersiniz.) [Taberani]
(Selamlaşmayı yaygınlaştırın,
yedirin, [salih] akrabayı ziyaret edin, gece herkes uykuda iken namaz kılın, sonra selametle Cennete girin.) [Darimi]
(Yemin ederim ki, iman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Birbirinizi sevebilmenin yolu, aranızda selamlaşmayı yaymaktır.) [Tirmizi, İ.Ahmed]
(Amellerin en iyisi, selamlaşmayı yaymaktır.) [Eşiat-ül-lemeat]
(Yalnız tanıdıklara selam vermek kıyamet alametidir.) [Taberani]
(Karşılaştığınız arkadaşa selam verin. Eğer aranıza ağaç, duvar, yahut taş gibi bir engel girip de, sonra karşılaşırsanız tekrar selam verin.) [Ebu Davud, İbni Mace]
(Gece gündüz şeytandan uzak kalmak isteyen, evine girerken selam versin.) [Taberani]
(Evine girerken selam veren, Allah’ın himayesinin garantisi altındadır.) [Ebu Davud]
(Bir eve girince, ev halkına selam verin. Çıkarken de selam verin.) [Beyheki]
(Bir yere giren oradakilere selam versin. Oradan kalkıp giderken yine selam versin.) [Tirmizi]
Selamda sünnet olan
Sual: Selamda sünnet olan öncelik sırası nasıldır?
CEVAP
Selamda sünnet şöyledir: Rütbe ve nimeti çok olan önce selam verir. Büyük küçüğe, bir araç üstündeki yerdekine, yürüyen durana, ayakta olan oturana, az olan çok olana,âmir memura, hoca talebesine,baba oğluna, ana kızına önce selam verir. Bir odaya girildiğinde ise, rütbe, büyüklük küçüklük düşünülmez. Odaya giren, odadakine selam verir. Yani, küçük, büyüğe; memur, âmire; talebe, hocasına; oğlu babasına selam verir. Telefonda ise, telefon eden selam verir. Mektupta da mektubu yazan selam verir.
Aynı anda selam vermek
Sual: İki kişi, karşılaşınca ikisi aynı anda selam verse, birbirlerinin selamlarını almaları gerekir mi?
CEVAP
Evet. İki Müslüman, birbirine aynı anda selam verirse, her ikisinin de, birbirine cevap vermesi farz olur. Biri diğerinden sonra selam verirse, ikincinin verdiği selam, cevap yerine geçer.
Eve girerken selam
Sual: Nisa suresinin, (Verilen selamı daha güzeli ile alın veya aynı ile karşılık verin) mealindeki 86. âyeti ile Nur suresinin, (Evlere girince, kendinize, ehlinize Allah’tan bereket, esenlik ve güzellik dileği olarak selam verin) mealindeki 61. âyetine göre, selam vermek farz değil mi?
CEVAP
Hadis-i şerifte, (Selam vermek sünnet, almak farzdır) buyuruldu. (Deylemi)
Kur’an-ı kerimde, (Yapın, edin) gibi bildirilen âyetlerin bir kısmı farz değildir. Araf suresinin, (Her namazda, süslü, temiz, sevilen elbiselerinizi giyiniz) mealindeki 31. âyet-i kerimesi de böyledir. Yani namazda kıymetli elbise giymek farz değildir. Bunun gibi birçok âyet-i kerime vardır.
Eve girince, evdekilere selam vermeli, evde kimse yoksa, Esselamü aleynâ ve alâ ibadillahissalihin [Allah’ın selamı bizim ve salih kulların üzerine olsun] demelidir! Çünkü Müslümanın evinde rahmet melekleri bulunur. Kendi üzerimizde de melekler vardır. Hepsine selam vermiş oluruz. Evine giren kimse, selam verince, şeytan, (Artık benim bu evde duracak yerim kalmadı) der. (B. Arifin)
[Camiye erken gidip kimse yoksa, içeri girince de aynı şekilde selam verilir. Çünkü camide de melekler vardır.]
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Evine girerken selam veren, Allah’ın himayesinin garantisi altındadır.) [Ebu Davud]
(Evine girince, ev halkına selam ver ki, evin iyiliği ve bereketi artsın!) [Harâiti]
(Gece gündüz şeytandan uzak kalmak isteyen evine girerken selam versin ve yemeği besmele ile yesin.) [Taberani]
Dilencinin selamı
Sual: Dilencinin selamı alınır mı?
CEVAP
Verilen selamı almak farzdır. Fakat dilencinin, dilenirken verdiği selamı almak farz değildir. Alınmasa da günah olmaz. Çünkü dilenmek için selam veriyor. Selamı dilenmeye alet ediyor. Bir dilenci, dilenmeden gezerken selam verirse, selamını almak gerektiği halde, dilenirken verdiği selamı almak gerekmez. Selam alıp verirken fakir-zengin ayrımı gözetilmez. Ancak, zengine zengin olduğu için selam vermek caiz olmaz. (Hindiyye)
Selam veren mi, alan mı?
Sual: Selam veren alandan daha çok sevap alır deniyor. Selam vermek sünnet almak farz olduğuna göre selam veren nasıl çok sevap alıyor?
CEVAP
Bu bir istisnadır. Selam veren, karşıdaki Müslümana farz sevabı işletiyor. Bir sevaba sebep olana da aynı sevap verilir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Hayra delalet edene [yol gösterene, o hayra sebep olana], o hayrı işleyen kadar sevap verilir.) [Buhari, İ. Ahmed, Ebu Ya’la]
Selam veren sünnet sevabı aldığı gibi, karşısındakine de farz işlettiği için onun kadar sevap da alıyor. Böylece o daha çok sevap kazanıyor. Onun için selam vermeyi ihmal etmemelidir.
İyi ki varsın
Sual: Selam verirken günaydın deniyor. Gece bile söyleyenler var. Doğum günlerinde iyi ki doğdun deniyor. Bir de teşekkür için iyi ki varsın deniyor. Böyle söylemek uygun mudur?
CEVAP
Bunlar yabancı dillerdeki ifadeleri yanlış tercüme etmekten ileri geliyor. Fransızlar bonjour diyorlar. Gününüz iyi olsun anlamındadır. İngilizler good morning diyorlar, bu da aynı anlamdadır. Almanlar da aynı anlamda guten tag diyorlar. Hepsi de iyi günler anlamındadır. Yani günün iyi geçmesi için yapılan bir dilektir. Bu yüzden, günaydın yerine gününüz aydın olsun veya iyi günler dilerim veya sadece iyi günler dense de olur. Elbette uygun olanı selam vermektir. Ama selamı bilmeyenlere günaydın falan demekte mahzur yoktur.
İyi ki doğdun kelimesi de İngilizce’den yanlış tercüme edilmiş. Çünkü insan kendisi doğmaz. İyi ki doğmuşun diye tercüme edilmeliydi. Ama böyle de tercüme edilse bizim geleneklerimize ve dinimize uygun değildir. İyi ki varsın demek de öyle.
Eğer adam iyi ise, Allah’a hamd olsun ki sizi bana tanıttı. Elhamdülillah sizinle tanışmak şerefine kavuştum gibi bir şey söylemelidir.
Selama cevap vermek
Sual: Bazıları, mektup veya e-maillerimizdeki verdiğimiz selamlara cevap vermiyorlar. Selam almak farz değil mi?
CEVAP
Tam İlmihal’de deniyor ki:
Mektupla [veya e-mail ile] gelen selamı okuyunca hemen ve aleyküm selam demek farzdır. Bunu yazıp cevap olarak göndermek müstehaptır.
Yani eğer o kimse, size cevap vermeden ve aleyküm selam demişse farzı yerine getirmiş olur. Bunu size bildirmesi lazım değildir. Bildirme imkanı varsa, bildirmesi iyi olur. Bu hususu bilmeden, selamı bile almıyor diye suizan etmek doğru olmaz. Üstelik, suizan ettiği için haram işlemiş olur. Dini tam bilmeden, insan kendisini haram veya küfürden koruyamaz. Dini tam bilmek yani her hususta lüzumlu bilgileri, kaideleri öğrenmek için, Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabını okumayı tavsiye ederiz.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] adresinden okunabilir ve temin edilebilir.
El sallayarak selam
Sual: Kitaplarda el ile selam vermenin ve eli başa kaldırarak ve eğilerek selamlaşmanın günah olduğu bildiriliyor. Peki uzaktaki bir arkadaşa nasıl selam vereceğiz?
CEVAP
Uzakta olunca el sallayıp, ağız ile de yavaşça Selamün aleyküm demek günah olmaz. O da, yavaşça, Ve aleyküm selam diye cevap verebilir.
Gönderilen selamı almak
Sual: Biri, falancanın selamı var dediği zaman, biz ne demeliyiz? Aleyhisselam demek mi gerekir?
CEVAP
Kelime mânâsı olarak üçüncü şahıs olduğu için öyle denebilirse de, aleyhisselam peygamberler için söylenir. Kavram karışıklığına sebep olmamalı. Bir de, sadece selam gönderene değil, getirene de, müminin yanında meleklere de selam vermek için (Ve aleyküm selam) demeli. Yani küm = siz demekle, hem selamı getirene, hem meleklere, hem de gönderene selam verilmiş olur. Bunu değiştirmemelidir.
Hep Allah ile kal
Sual: Kur'anda mealen, (Nerede olursanız, olun, Allah sizinle beraberdir) buyuruluyor. Bu bakımdan (Hep Allah ile kal) demek caiz olur mu?
CEVAP
Âyet-i kerimede de, söylenilen sözde de, mecaz var. Allahü teâlânın bizim ile beraber olması, bir kimsenin bir kimse ile beraber olması gibi elbette değildir. O zaman hâşâ mahluka benzetilmiş olur. Hep Allah ile kal demek de, (Allahü teâlânın seni gördüğünü, ne yaptığını, ne düşündüğünü, yani her şeyini bildiğini hiç unutma, hep uyanık ol) anlamındadır. Bu bakımdan Allah ile kal demenin bir mahzuru olmaz ise de, tevilsiz yanlış anlaşılabilecek böyle sözleri, hiç söylememek iyi olur. Atalarımız, (Allah'a emanet olun) veya (Allah'a ısmarladık) demişler veya selam verip ayrılmışlardır. Biz de onlar gibi yapmalıyız, onlar gibi söylemeliyiz. Allah’a ısmarlamak, Allah’a emanet etmek demektir.
Misyonerlerin veya diğer din düşmanlarının itikadımızı bozmak için uydurdukları şeylere itibar etmemelidir. Ata sözlerimiz genellikle âyet-i kerime ve hadis-i şerif meallerinden alınmıştır. Bir âyet-i kerime meali:
[Babaları] dedi ki, “Daha önce [Bünyamin’in] kardeşini [Yusuf’u] size emanet ettiğim gibi, şimdi onu [Bünyamin’i] emanet eder miyim? Ben onu Allah’a emanet ediyorum, Allah en iyi koruyandır, O merhametlilerin merhametlisidir" dedi. [Yusuf 64]
Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Vedalaşırken, birbirinizden ayrılırken, seni, emanetleri zayi etmeyen Allah’a emanet ediyorum deyin.) [İbni Mace]
Sual: Aşure günü, en az on müslümana selam vermenin çok sevap olduğu bildiriliyor. Bu selamı telefonla, e-mail ile mesaj ile de versek aynı sevaba kavuşur muyuz?
CEVAP
Evet.
Sual: Mektup falan yazarken, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim deniyor. Böyle demenin mahzuru olur mu? Büyüklerin içinde namahrem kimseler varsa öyle demenin mahzuru olur mu?
CEVAP
Mektupla olunca mahzuru olmaz. Gözden öpülmez ama mektupta denir. Namahrem olan büyük kimseye de ellerinden öperim demenin mahzuru olmaz.
Sual: Abdest alana selam verilir mi? Selam verene cevap vermek gerekir mi?
CEVAP
Evet abdest alana selam verilir. Selam vermek sünnet, alması ise farzdır. Yani muhakkak selamı almalıdır.
Sual: Selamı daha güzeli ile almak için "ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berekatühü ve mağfiretühü, ebeden daimen" desek uygun olur mu?
CEVAP
Tatarhaniyyede bildiriliyor ki, en fazla veberekatühüye kadar söylenir. Bundan sonra bir şey ilave etmek uygun değildir. (Hediyyet-ül-alaiyye, Hindiyye)
Sual: Tam İlmihal’de "selamlaşmak" bahsinde; "Selamün aleyküm veya Esselamü aleyküm diyerek selam verilir. Selam aleyküm diyenlere ve başka sözlerle selam verene cevap vermek farz olmaz" buyuruluyor. Alınırsa mahzuru olur mu?
CEVAP
Selamını almak farz olmaz ise de, alınırsa mahzuru olmaz.
Sual: Selam gönderen kimsenin mesela; "babana selam söyle" demesi yeterli mi?
CEVAP
Evet, yeterli.
Sual: Selam gönderen kimse "babana selam söyle" dediğinde "Başüstüne efendim" deniliyor. Selam ayıpürecek kimsenin selamı aldıktan sonra "Başüstüne efendim" demesi uygun mu?
CEVAP
Evet.
Sual: Selamı ayıpüren kimsenin selamı aldıktan sonra "Ve aleyküm selam" demesi gerekiyor mu?
CEVAP
Hayır bir şey demesi gerekmez. Peki diyebilir, olur diyebilir. Olur anlamında başını sallayabilir.
Sual: (İstanbul’dayım, görüşmek üzere...) Böyle demek uygun mudur?
CEVAP
Görüşmek üzere demek caiz ise de, âdet etmemeli, yani selam yerine Allahaısmarladık yerine kullanmamalı.
Sual: Yolda yürürken bir dua veya sure okuyor isek karşıdan gelen biri selam verirse ne yapmamız gerekir?
CEVAP
Selamı alırız.